Spor Toto 1. Lig gruplarından Eyüpspor’un deneyimli file bekçisi Harun Tekin, Spor Arena’da Barlas Ateşli’nin konuğu oldu.
Bursaspor’daki unutulmaz yıllarından Fenerbahçe macerasına, önder Eyüpspor’un şampiyonluk inancından Mor ve Ötesi’nden Harun Tekin’le olan isim benzerliğine kadar birçok hususa değinen başarılı eldiven, samimi açıklamalarda bulundu.
Harun Tekin ayrıyeten son devirde Üstün Lig’de sıkça kıyaslanan Altay Bayındır ve Uğurcan Çakır rekabeti hakkında da konuştu.
8 yıllık Bursaspor serüveninin akabinde Fenerbahçe mecarası, akabinde Kasımpaşa ve Eyüpspor… Birçok kişi bu kararını şaşkınlıkla karşıladı. Eyüpspor tertibini seçmendeki temel etken neydi?
Benim de yeni bir heyecana gereksinimim vardı. Eyüpspor’un kısa ve uzun vadedeki amaçları, liderimizin isteği ve ferdî amaçları beni heyecanlandırdı. Yeni bir yapılanma var bu kulüpte. Şu ana kadar da çok memnunum burada olduğum için. Benim de hedeflerim var, inşallah bu maksatlara daima bir arada ulaşırız.
Süper Lig’de uzun yıllar forma giymiş biri olarak 1. Lig’le ortasındaki farklar neler, anlatır mısın?
Uzun müddet Harika Lig’de oynadım. Bayadır bu ligde oynamadım, 12-13 sene evvel oynadım bir alt ligde. Burada çok uğraşa dayalı, her ekibin her ekibi yenebilme potansiyeli var. Biz de birinci haftalarda zorlandık, şu an başarılı gidiyoruz lakin kazandığımız maçlarda da zorlandık. Zira düzgün bir çaba var, rakipler de size karşı çaba ediyor. Bizim de âlâ bir takımımız var ancak gaye kadro olduğumuz için zorlanıyoruz. Zira daima oynatmamaya yönelik oynuyorlar. Bunu yavaş yavaş aştığımızı düşünüyorum.
Süper Lig deneyimi olan ve daha evvel Üstün Lig’de çok kez karşılaştığın oyuncular burada. Kadrodaki atmosferi, kulüp ortamını ve Eyüpspor’un Harika Lig’e çıkma bahtını nasıl görüyorsun?
Geldiğimiz günden beri hoş bir ortamımız var. Kamp devri ve ligin başlamasıyla bir arada ortamımız hiçbir vakit bozulmadı. Pek düzgün gidiyor, tesislerimiz yeni ve çok hoş. Burada dediğiniz üzere Üstün Lig’de oynamış meslekli çok oyuncu var. Ben de çok düzgün yerlerde oynadım ve tesis manasında nitekim hiçbir zorluk yaşamadık. Nitekim hoş dizayn edilmiş, hoş bir alanımız var. Ortamımız çok güzel. Lige de güzel başladığımızı düşünüyorum. Aslında kaliteli bir takımımız var. Kıymetli olan grup olmak. Ekip olduğumuz sürece maksada ulaşabileceğimizi düşünüyorum ben.
Şampiyonluk yolundaki rakipleriniz için ne dersin? Kimler yarışın içinde olur?
İyi takımlar kurmuş takımlar var. Kadro söylem etmek istemiyorum. Güç geçecek, kolay olmayacak. Her şampiyonluk zordur. Bizim de gayelerimiz var, tabi ki de şampiyon olmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Kaliteli de bir takımımız var fakat dediğim üzere esasen birinci haftalarda da gördük kolay maçlar olmuyor. Daima zorlanıyoruz fakat kazandık çok şükür. Bundan sonra bizim için daha âlâ olacağını düşünüyorum. Daha düzgün bir grup olduğumuzu düşünüyorum bu 6 haftada.
Fenerbahçe devrine dönmek istiyorum. Kulübün yeni bir yapılanma içine girdiği ve Philipp Cocu’nun ekibin başına geldiği periyotta transferin gerçekleşti. Muvaffakiyet neden gelmedi? Mesleğinde bir dönüm noktası oldu mu?
Fenerbahçe’ye gidiş sürecimde hakikaten… Bursaspor’da 8 sene oynamıştım. Orada da çok başarılı olmuştum. Transfer dönemimde dediğiniz üzere yeni bir yapılanma vardı Fenerbahçe’de. O yıllar sıkıntı geçmişti sahiden. Makus gitmiştik 1-2 sene. Grup olarak güzel bir şey verememiştik. 3 yıl oynadım Fenerbahçe’de ve kontratım bitti, ayrıldım. Daha sonra Kasımpaşa’ya gittim. Her futbolcu için birtakım dönüm noktaları vardır. Benim Bursaspor’dan Fenerbahçe’ye gitmem, Fenerbahçe’den Kasımpaşa’ya gitmem hepsi birer dönüm noktası. Fakat benim şu an hedeflerim var, 33 yaşındayım daha. Elimden geleni yapıp oynayabildiğim sürece oynamak istiyorum.
Altay Bayındır’la rekabet içindeydin. Onun hakkında neler dersin? Altay’ı Fenerbahçe sonrası onu nerede görüyorsun?
Altay kardeşim birinci transfer olduğunda da gözlemlediğim çok yetenekli olduğuydu zati. Birlikte iki hoş sene geçirdik. Çok çalışkan, efendi ve düzgün bir insan. Görüşüyoruz her vakit. Her vakit başarılı olmasını diliyorum ve olacağına da inanıyorum. Önünde uzun yıllar var. Zati uygun bir yerde oynuyor. Zati konuşuyoruz ve kendisi de her şeyin şuurunda. Bence yurt dışında oynaması gerekiyor. Burada misyonunu tamamladıktan sonra, gelişimini tamamladıktan sonra yurt dışında oynaması gerekiyor. Avrupa’da hoş bir kulüpte oynaması gerektiğini düşünüyorum.
Altay Bayındır demişken bir kaleci gözünden Uğurcan Çakır yorumu da alabilir miyim? Altay’la çok fazla kıyaslanıyor…
Uğurcan da çok uygun bir kaleci. Aslında muvaffakiyetleri şu an ortada. Şampiyonluk da yaşadı. Bence onun da maksadı Avrupa olmalı. Aslında ikisi de yeterli kulüplerde oynuyorlar. Vakti geldiğinde yurt dışında yeterli kulüplerde devam etmelerini isterim. İkisinde de o potansiyel olduğunu düşünüyorum ben.
Kalecilikten teknik yöneticiliğe geçen isimlere çok alışık değiliz. Bu manada Türk futbolunun en başarılı ismi Şenol Güneş, yakın tarihte ise Volkan Demirel var. Senin uzun vadede bu türlü bir düşüncen var mı?
Genelde kaleciler teknik yönetici olmuyor fakat bence daha yeterli olma potansiyelleri var. Geriden biz oyunu daha düzgün gördüğümüz için daha âlâ tahlil ediyoruz. Tabi ki bu bir şey değil lakin başarılı olabilirler. Daha erken lakin benim de kendimce fikirlerim, planlarım var. Tabi ki ben de âlâ bir teknik yönetici olmak isterim vakti geldiği vakit. Fakat birinci amacım oynayabildiğim kadar uzun müddet Futbol oynamak.
Bursaspor son yıllarda çalkantılı günler geçiriyor. Bu sürecin sebebi ve sorumlusu sence kim? Ali Akman’ın transfer süreci çok tartışılmıştı, bu mevzu hakkında ne düşünüyorsun?
Bursaspor’un yeri bende her vakit farklı. 8 sene futbol oynadım ve belirli bir yerlere gelmemde büyük rol oynamıştır. Hoş yıllar geçirdim uygunuyla, kötüsüyle. Tabi ki de Bursaspor’un bu durumda olmasına üzülüyorum. Bu liglerde olmayı hak etmiyor. Ancak kimi yanlış şeyler de oldu bu duruma gelmesinde. Dediğiniz üzere altyapıdan çok fazla oyuncu çıkıyor. Lakin belirli bir müddetten sonra, ikinci lige kadar düştükten sonra oyuncular da oynuyor ancak belli amaçları oluyor. Onlar da doğal olarak ayrılmak istiyor. Bursaspor topluluğu da biraz şeydir, taraftarı da Vakıfköy’e çok değer verdiği için oyuncular bu biçimde ayrıldığı vakit kimi düşünceler çıkıyor. Oyuncular da kendilerini düşünerek profesyonel olarak bu formda ayrılıklara gidiyorlar. Daha da oyuncu çıkar lakin nereye kadar çıkar bilmiyorum. Bu süreçte inşallah daha uygun durumlara gelirler. Temennim o.
Bursaspor’un yaşadığı sorunlar Türk futbolunun problemlerinin bir yansıması mı?
Sonuç olarak baktığımızda koskoca bir topluluk, şampiyon olmuş bir topluluk 2. Lig’e kadar düşünüyorsa tabi ki de bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi yönetimseldir. Bu kadar borç, bu kadar para harcıyorsunuz ve 2. Lig’e kadar düşüyorsunuz. Bu türlü düşünüyorum ben. Tabi ki oynayan oyuncular da muhakkak bir çaba ediyor, düşüyorsunuz lakin baktığınız vakit 2. Lig’e kadar yanlışın nerede olduğu muhakkaktır.
Kulüpler sıkıntı durumdayken diğer kadroya transfer olan oyuncular genelde eleştiriliyor ve ‘hain’ ilan ediliyor. Sence oyuncular da taraftarlar üzere duygusal davranıp kadrolarında mı kalmalı yoksa profesyonel düşünüp teklifleri kıymetlendirmeli mi?
Altyapıdan çıkan oyuncular için, ben de uzun müddet orada oynadım ancak belli bir para kazandırarak ayrılmak durumunda kaldı. Fenerbahçe muhakkak bir para ödedi ve ben de transfer oldum. Bunlar işin tabiatında var. Ben 8 sene oynamıştım ve muhakkak şeyleri tamamlamıştım orada. Uzun bir müddet oynadım, kaptanlık yaptım. Belirli bir para da kazandırdım. Ben içim rahat bir biçimde ayrıldım lakin tabi ki de öteki türlü olduğu vakit oyuncu da kendini düşünmek zorunda. Onlar için de bir şey diyemem lakin taraftarlar da üzülüyor bu bahiste. Bilhassa Bursaspor topluluğu ve taraftarı bu hususta biraz hassastır. Oyuncu da kendini profesyonel olarak kendi şeyine bakmak zorunda.
Son yıllarda kaleciden başlayarak oyun kurma modeli moda oldu. Bu ekolün temsilcisi olan teknik yöneticilerin bunu bazen abarttığını görüyoruz. Sahanın içindeki bir kaleci olarak bu oyun şekliyle ilgili ne düşünüyorsun?
Yani bence değerli bir şey topun bizde kalması. Önde oynayan ve kazanmak isteyen ekip için geriden oyun kurmak kıymetlidir. Lakin bence de çok abartılıyor. Bazen işte kalenin içinde pas yapmak falan çok riskli oluyor. Sonuçta gol de yiyebilirsiniz. Gol de atabilirsiniz lakin sonuçta bence çok bu türlü kalenin ağzında pas yapmak çok gereksiz. Fakat olağan oyun kurulurken, oyun akışında geriden oyun kurmak çok değerli. Kalecinin de bunun içinde olması gerektiğini düşünüyorum ancak sizin de dediğiniz üzere çok geride oyun kurmak bence anlamsız.
Mor ve Ötesi’nden Harun Tekin’le farklı bir isim benzerliğin var. Bu tesadüfle ilgili olarak başına gelen enteresan bir olay var mı?
Bazen karıştırılıyor, o denli çok denk geldi. Mor ve Ötesi de bir küme olduğu için bazen solisti tanımayanlar oluyor. Tanıyanlar da oluyor. Karışıklık oluyor bazen. O denli çok anım olmadı lakin toplumsal medyada karıştıran oluyor.
